Sosyal Anksiyete Nedir?
Sosyal anksiyete genel olarak bireylerin bulundukları ortamda duydukları kaygı & korku olarak karşımıza çıkmaktadır. Her ne kadar utanma ve sosyal ortamlardan kaçma isteği sosyal anksiyete olarak görülse de bu durum her zaman geçerli değildir. Çoğu zaman ergenlikte sıklıkla karşımıza çıkan bir kaygı bozukluğu durumu olsa da yetişkinlikte de zaman zaman karşımıza çıkabilmektedir.
Sosyal Anksiyete Belirtileri Nelerdir?
Sosyal anksiyete diğer adıyla sosyal fobi belirtileri birden fazla olmak üzere duygusal ve davranışsal birtakım belirtilere sahip olabilmektedir. Sosyal anksiyeteye sahip bireylerde genel olarak içinde bulundukları sosyal ortamdan kaçınma, korku ve panik gibi belirtiler sıklıkla görülebilmektedir. Soysal anksiyete belirtileri ise şu şekilde sıralanmaktadır;
- Kekeleme
- Vücudun belirli başlı bögelerinde titreme
- Boğazda kuruluk
- Yüz kızarması
- Aşırı terleme
- Dudak yeme
- Tırnak yeme
- Kafada basınç hissedilmesi
Sosyal Anksiyete ile nasıl başa çıkılır?
Her şeyden önce bizler insanız ve yeryüzünde yaşayan hiçbir insan mükemmel değildir. Bu yüzden mükemmel olmaya çalışmak yerine kendiniz olun. Zaman zaman bulunduğunuz ortamdan kaçıp kurtulmak, kendinize ait olan o yerlere gitmek ve kendi başınıza kalmak isteyebilirsiniz; bu çok normal. Bulunduğunuz ortamda henüz oluşmamış veya oluşması mümkün olmayan senaryoları kafanızda kurgulayıp anksiyetenizi tetiklemek yerine pozitif düşünün. “Pozitif düşünün demek kolay, peki nasıl yapacağız?”
Ne zaman kendinizi kaygılı bir durumun içerisinde bulsanız, korku ve kaygılar sizi pençelerine almış gibi hissetseniz uygulayabileceğiniz birtakım methodlar mevcut. Sosyal Anksiyete ile başa çıkabilmek için uygulayabileceğiniz bazı methodlar ise şu şekilde;
- Derin Nefes Alıp Vermek
- Bir Uyarı Levhası Oluşturmak
- Pozitif Düşünmeye Çalışmak
- Modunuzu Artıracak Parçalar Dinlemek
- Overthinking / Aşırı Düşünmekten Kaçınmak
DERİN NEFES ALIP VERMEK
Kaygı durumu ve panik atak durumlarında bir sn durup nefen almayı deneyin. İçinizden 10’a kadar sayın ve bunu durmadan tekrarlayın.
BİR UYARI LEVHASI OLUŞTURMAK
Çoğu zaman yaşadığımız olaylardan ziyade henüz yaşanmamış olaylar için kendimizi panik ve kaygı durumu içerisinde bulabiliriz. Bu tarz durumlarda gözlerinizi kapatın ve gözünüzün önüne hayali bir uyarı levhası getirin. Bu uyarı levhası ile düşünmeye ara verin. Bu levhayı gördüğünüzde düşünmek yasak!
POZİTİF DÜŞÜNMEYE ÇALIŞMAK
Zaman zaman kötü durumlar yaşayabiliriz. Bu durumlar her kadar zor olsa da hayatın içerisindedirler. Bizim burada yapmamız gereken şey ise olacak veya olmuş olaylar için nasıl bir tutum sergileyeceğimizi seçmemiz olacaktır. Stoizm felsefesinin temel taşlarından birisi şöyledir; “yaşanan olaylar değil, bizim bu olaylara verdiğimiz tepkiler önemlidir“.
Yaşadığınız olaylar her ne kadar kötü olursa olsun yapmanız gereken şey her durumda pozitif düşünmeye çalışmaktır. Evet, bu kesinlikle kolay bir şey değil ve hatta bazı zamanlar imkansız hale gelebiliyor. Fakat kendinizi buna zorladığınızda emin olun pozitif düşünebileceğiniz taraflar bulacak ve kendinizi daha iyi tanıma fırsatına sahip olacaksınız.
MODUNUZU ARTIRACAK PARÇALAR DİNLEMEK
Dinlediğiniz müziğe göre modunuzun anlık olarak değiştiğini fark etmişsinizdir. Üzgün olduğunuz durumlarda depresif parçalar dinlemek sizi olduğunuzdan daha da fazla depresyona sokacaktır. Bu durumu lehinize kullanın! Modunuzu artıracak parçalar dinleyerek kendinizi iyi hissedin.
OVERTHINKING / AŞIRI DÜŞÜNMEKTEN KAÇINMAK
Uyarı levhası tekniğinde bahsettiğimiz üzere aynı yöntemle aşırı düşünmeye son verin. Ne zaman derin düşüncelere daldığınızı fark etseniz, tekrar gerçekliğe dönmeniz için uyarı levhasını gözünüzün önüne getirin. Unutmayın; düşündüğünüz felaket senaryolarının kaçını şu ana dek yaşadınız?